19 Şubat 2020 Çarşamba

Cıngırt Kayası (İkinci Bölüm)


Cıngırt Kayası
(İkinci Bölüm)


2000’li yıllara yeni başlamıştık. O yaz tanıdıklarımızdan oluşan bir grup ile Ünye çevresinde küçük bir tarih turuna çıktık. Keş-Esenkale’nin ardından yolumuz Ünye-Fatsa sınırındaki Cıngırt Kayası’na düştü. Tepeye doğru tırmanışa geçmek yerine, Cıngırt’ın eteklerinden aşağıya indik. Dere içine geldiğimizde gördüğümüz manzara muhteşemdi.
 Kaya içine oyulmuş odalar, yan yana dizilmiş kaya mezarları, dere içine inilen basamaklı yapı ve sunağa benzeyen oyuntular…
Antik Döneme ait kutsal bir alanın içindeydik.
Bizi buraya getiren değerli akrabam (şimdi aramızda olmayan) Erol Karamustafaoğlu, daha önce buradaki mezarların kapaklı birer lahit olduklarını ve birkaç yıl içinde tahrip edilerek bu hale getirilmiş olabileceklerini söyledi. (Ayrıca Cıngırt’ın zirvesine yakın bir kaya üzerinde Malta Şövalyelerine ait bir HAÇ işareti olduğunu söylemişti ki oraya kadar çıkıp tespit edebilme fırsatımız olmadı.)
O dönem dijital fotoğrafçılığa geçmediğimiz için, gördüklerimizi fotoğraflayamadık. Ancak elimizde bulunan amatör video kamerayla hatırı sayılır bir görüntü kaydetmiştik. Ne yazık ki o kayıtları nereye koyduğumuzu bilemiyoruz. Kasetin üzerine başka bir kayıt almamışsak, bir gün o görüntüleri bulabileceğimizi sanıyorum.  

Ünye ve Çevresinde İlk Yüzey Araştırması (Survay)

2006 yılının yazında Ünye’de ilk yüzey araştırması gerçekleşti. En son 60’lı yılların başında Prof. Dr. İ. Kılıç Kökten’in, memleketi Ünye’de yaptığı incelemeden bu yana, çevremizde ciddi bir arkeolojik araştırma yapılmamıştı. (Bkz. Kökten 1963, Ünye’de Eski Taş Devrine Ait Yeni Buluntular.) 
“Samsun -Ordu arası kıyı gezisinde arkadaşlarımdan ayrıldım. Memleketim olan Ünye'de Cevizderesi boyunda ve bu derenin doğusundaki sekiler (taraçalar) üzerinde Tarihöncesi (Prehistorya) araştırmaları yaptım. Evvelce (1944-1945) Rize'ye kadar yaptığım bir gezide, bu noktadan geçerken uzaktan birkaç tabii mağara görmüş, sekiler üzerinde çakmaktaşından yapılmış aletler toplamıştım.” (Kökten, Age)
Arkadaşımız Osman Doğan’ın girişimiyle, 2006 yılında İstanbul üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistorya Kürsüsünden Prof. Dr. Mehmet Özsait Başkanlığında bir grup gelerek Ünye ve Çevresinde ilk Yüzey Araştırmasını gerçekleştirdi. (Bkz. Mehmet ÖZSAİT, Arkeolojik Verilerin Işığı Altında Ünye; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, 25. Araştırma Sonuçları Toplantısı 2. Cilt, s. 293-306)
Ünye Belediyesi ve Ünye Tarih Araştırma Grubu’nun katkılarıyla gerçekleşen yüzey araştırmaları Temmuz 2006 yılında başladı.
Ünye dışında olduğum için başlangıçta katılamadım, Fatsa Cıngırt’la ilgili kısım ben olmadan gerçekleşmişti. Geziye kılavuzluk eden arkadaşımız Ahmet Kabayel’e Cıngırt’ın eteklerindeki antik oluşumdan bahsetmiş, araştırmaya dâhil edilmesini önermiştim.
Cıngırt’ın tepesine yakın bir düzlükte yer alan “Kutsal Alan” ile benzerlik içeren dere yatağına yakın bu alanı ziyaret etmişlerdi. Raporda sadece tepeye yakın alan anlatılmıştı.       
Özsait Hoca’nın raporunda yer alan “Cıngırt Kalesi”  şöyle açıklanmaktadır:

“Fatsa İlçesi’nde yalnızca, Yapraklı Köyü sınırları içinde yer alan ve Cıngırt Kalesi olarak bilinen kesim incelenmiştir. Çok geniş bir alan kapsayan orman içinde, yeşillikler arasında tarihî kalıntılar bulunmaktadır. Kale içinde, yukarıda ifade ettiğimiz gibi, aynen Ünye ve Amasya kalelerinde, Ordu-Bayadı-Kurul Kayası’nda, Ordu Mesudiye-Arık Musa’da olduğu gibi, geniş ağızlı, yaklaşık kırk beş derecelik bir açıyla, basamaklı olarak ana kayaya tünel şeklinde oyulmuş bir su menfezi bulunmaktadır. Su menfezinin 50 m. kadar üst kesiminde, sık ağaçlar arasında alçak bir kayalıkta bizi bir kült mahalli olduğu yönde düşündüren bir alana geldik. Kayalık bir kütleyi çevreleyen dairemsi bir kanal çeşitli yönde farklı şekilde kanallara ulaşıyor. Ormanda tüm taşlar gibi bu kayalık ta yeşil yosunlarla kaplı. Otlar arasında buraya ulaşan birkaç kademeyi izleyebildikse de yapısı açıkça anlaşılamadı. Birbirine ulaşan ince kanalları göz önüne alırsak burasının bir kehanet merkezi olabileceğini de düşünebiliriz. Ayrıca kalede, basamaklı sunak olabilecek kalıntılar, ana kayaya oygu lahit mezarlar, kazılan kesimlerde yapı duvarları, mezarlar gibi son derece ilginç kalıntılar vardır. Kalenin güneydoğusunda, kayalık yamaçta düzlenen bir kesimden iki yandan basamaklarla bir alt seviyeye iniliyor ve burada, tam yamaçta, düzlenen kaya üzerinde bir stel yuvası bulunmaktadır. Kalenin belirli bir kesiminde yer yer kayaya oyularak devam eden bir yol kalıntısını izledik. Bu kale kesiminin ayrıntılı olarak incelenmesinin yanı sıra, tümüyle koruma altına alınması, tarihî kalıntıları ve yeşil örtüsüyle “Tarihi Millî Park” olarak değerlendirilmesinin ülkemize büyük bir hizmet olacağı düşüncesindeyiz. On iki günlük süre içinde, kapsamlı sayılabilecek bir yüzey araştırması yaptık. Yeşil doğa örtüsü istediğimiz sonucu almamızı önlemiş olmakla birlikte, küçümsenemeyecek sonuçlar elde ettik. Yalnız, gezip incelediğimiz tüm kesimlerin çok önemli ölçüde tahrip edildiğini görmemiz bizi çok üzdü. Önlemlerin arttırılmasıyla tahribatın bir dereceye kadar da olsa önüne geçilebileceği düşüncesindeyiz.”

[Prof. Dr. Mehmet ÖZSAİT, Arkeolojik Verilerin Işığı Altında Ünye, Age, s. 299]

Özsait, Cıngırt’tan “Kale” diye söz etmektedir. Birinci Bölüm’de yazdığımız gibi; antik yerleşimlerin ve kentsel oluşumların (Polis) surlarla tahkim edilmiş olması (militarist yapılma) nedeniyle, “kale” denmesi doğaldır.
Nitekim Hocamız, Ünye’nin 5 km. güneybatısında yer alan Kızılkaya için de  “Kızılkaya Kale’si” demektedir.

Sonuç olarak Prof. Dr. Mehmet Özsait Cıngırt Kayası için ağırlıklı olarak “Kutsal Alan” yahut “Kehanet Merkezi” nitelemesinde bulunmuştur.

Özsait’in 2006 yılı yazında gerçekleştirdiği yüzey araştırması, Ordu İline olan arkeolojik ilgiyi artırmış ve bir süre sonra Kurul’da kazılar başlamıştır.
Kısa bir süre sonra da Cıngırt’ta arkeolojik bir kazı gerçekleşmiştir. Uzun süren bir kazı olmasa da Kurul’dan sonra bölgemizdeki ikinci ciddi kazıdır.
Ünye Kalesi’nde ise yüzey temizliği ile yetinilmiştir.

(Haftaya; Cıngırt’ta Arkeolojik Kazı ve Sonuçları.)


19.02.2020, Ünyekent

 Cıngırt Kalesi Stel Yuvası, 
Basamaklı Kutsal Alan -M. Özsait

Cıngırt Kalesi Su Menfezi-M. Özsait 

M. Özsait ve Ekibi 
Ünye Tozkoparan Kaya Mezarında 

Ünye - Fatsa 
ve Cıngırt Kayası

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder