Karadeniz
Arkeolojisi - Orta Karadeniz’de Roma İzleri
Karadeniz’de en önemli Roma yerleşimi, askeri bir garnizon
olan Polemonium’dur. (Fatsa’ya bağlı
Bolaman mevkii). Karadeniz’de Roma Egemenliğini işlediğimiz
bölümde Polemonium’u, “VI. Mithradates’in yenilmesiyle Roma egemenliğine giren
Karadeniz bölgesinin en güçlü askeri tahkimat noktalarından biri” demiştik.[1]
Polemon II, Kırım’ın Kerç Boğazı’nda bir Greko-İskit
krallığı olan Boğaziçi'nin bir prensiydi. Pontus, Kapadokya, Kolhis ve
Kilikya'nın Romalı kral vekili olarak hizmet etti. Roma İmparatoru Neron, MS. 62'de Polemon II'yi Pontus
tahtından feragat etmeye ikna etti ve Kolhis de dâhil olmak üzere Pontus bir
Roma eyaleti oldu.[2]
Buna rağmen bölgede Batı Anadolu’dakilere benzeyen ören yerleri
ve Roma eserleri bulunmamaktadır. (Bartın/Amasra ve Zonguldak/Ereğli-Heraklea
Pontika, bu konuda neredeyse bir istisna sayılır.)
v Samsun Müzesi: Roma Dönemi’ne ait Amisos
Akropolü’nden çıkmış taban mozaiği; merkez panosunda Akhilleus ve Thetis konu
edilmekte olup köşe panolarında dört mevsimin kişileştirildiği figürler
bulunur. Köşe panolarının aralarında da birbirinden farklı işlenmiş
Hippocampos, deniz yaratıkları (panter ve ejder başlı) ve Triton’un taşıdığı
Nereid’ler konu edilmişken sondaki panoda da bir kurban sahnesi bulunmaktadır.
Ayrıca Roma Dönemi’ne tarihlenen bronzdan yapılmış genç atlet heykeli müzenin
yine önemli eserlerden birini teşkil eder. Aynı dönemin çeşitli figürin
parçaları, cam ve mutfak eşyaları ile camdan yapılmış buluntuları yerini, Doğu
Roma Dönemi’ne ait eserlerin sergilendiği vitrinlere devreder.
v Samsun Müzesi’nde bulunan Hellenistik ve
Roma Dönemi Unguentariumları
v Ordu Çaybaşı ilçesinde Koğuş Tepesi’nde 7
adet Roma dönemi sikkeleri bulundu. Sikkeler Müze Müdürlüğü'ne teslim edildi.
Sikkelerin Roma dönemine ait ve 2000 yıllık olduğu belirtildi. 09.03.2021;
Sputnik Haber
v Fatsa-Bolaman’da bulunan Roma mil Taşı
v Fatsa Aziz Konstantin ve Helena Manastırı.[3]
Karadeniz Sahil Rotaları (Periploi)
Periplus (Periploi), bir deniz yolculuğudur. Kıyı yolculukları
kayıtları (periploi) hakkında bilgi verir. Arrian’ın Periplus of the Euxine (Periplus of the Black Sea) ise Hadrian’a
gönderilmiş bir mektup formundadır.
Akdeniz’in 250-300 civarına ait ve Yunanca Periplus’u olan
Stadiasmus Maris Magni’nin önemli parçaları korunmuştur.
Periplus Maris Erythraei (Periplus of the Erythraean Sea) ise
1.yy’a ait isimsiz bir tüccara aittir. Kızıl Deniz’den başlayan iki rotayı
betimler:
1.Rota: Uzak doğuya (Hindistan’a) doğru bir yön belirler.
2.Rota: Doğu’da Afrika’da Güney’de ise Dar es Salaam’a giden
rotadır ve daha az detay içerir. Bu eser ticaret üzerine odaklıdır ve gemi
kaptanları ve tüccarlara bir rehber olarak planlanmıştır.
Marcian’ın Sahil Rotası (Periplus
of the Outer Sea):
Heraklea Pontikalı Marcian
tarafından Yunanca olarak MS. 400’de yazılmıştır.
Akdeniz’in ötesindeki sahilleri tanımlar: Batı’da Britanya
(1.kitap) ve Doğu’da Sri Lanka’ya (2.kitap) kadar olan rotalar işaretlidir.[4]
Orijinal Bizans haritaları korunmamıştır fakat Bizans periploi
(sahil rotaları) vardır.
Avienus ve Priscian
tarafından Latince’ye çevrilmiş olan Dünya Kıtaları ve Denizlerini tanımlayan Dionysius Periegetes tarafından bir
rehber olarak yazılan eser gibi ‘dünya
rehberi’ olarak hazırlanmış çok sayıda Yunan periegeses’i (t.periegesis) de
vardır.
4.yy’da şair Avenius, Marseille’den Cadiz’e sahil şeridini
tanımlayan Maritime Shore’u yazdı.
Orta Karadeniz’de Roma Yolları
Arrianus’un Sahil Rotaları dışında, iç kesimde bulunan
kalelerle bağlantıyı sağlayan ve Roma yollarından daha önce kullanılan yolar
mevcuttur. Roma yollarıyla çakışmasa da onlardan çok daha eskidir ve tarihin
her döneminde kullanılagelmiştir.[5]
“Kainon Chorion (Kevgir) çok sayıda yolu doğudan batıya
birleştirdiği için önemli bir yoldur. Kevgir kalesi kuzeyde Ünye ve güneyde Simeri, Basmalıgeçit ve Cabeira ile birleşir. Güneye doğru
uzanan yollar nispeten kısadır ve herhangi bir Roma yoluna temas etmeden Kelkit
Vadisi'ndeki hedeflerine ulaşırlar. Kuzey yolu Karadeniz bölgesinde bulunan Ünye Kalesi’ne gider. Bu yol modern yola paraleldir ve güzergâhında
hiçbir Roma yolu yoktur. Kuzeyde bulunan bir diğer yol ise Chabakta'dan (Ünye Kalesi) Cıngırtkayası'na,
Karadeniz kıyısı boyunca doğudan batıya doğru gider.”[6]
Kevgir Kalesi ile Ünye Kalesi arasındaki bağlantı muhtemelen
Hellenistik Dönem boyunca önemli bir ulaşım yolu olarak kullanılmıştır. Roma
Döneminde ise, özellikle Augustus zamanında başlayan Roma Barışı vesilesiyle Çin’den
başlayan İpek Yolu Batı’ya açılma imkanı bulmuştur. İpek Yolu’nun Karadeniz
bağlantısı olmasa bile, doğal olarak Helenistik Dönem’de kullanıma açılan Kevgir-Ünye arası kaleler arası
bağlantı yolu bu dönemde önemli bir kervan yolu olmuştur.[7]
Kaynaklar:
Temur, Akın – Kaya,
Burcu, “Samsun Müzesi’nde Bulunan Hellenistik ve Roma Dönemi Unguentariumları”,
Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 8/16, ss.433-465.
Kaplan, Davut. 2022, Roma’da Yollar, Rotalar, 19 Mayıs Üniv.
Arkeoloji Bölümü.
Sökmen, Emine. 2016, Mitridat Krallık Coğrafyasındaki Kalelerin
Tanımlanması, ODTÜ Doktora Tezi, Yerleşim Arkeolojisi Bölümü, Ankara
[1]
16.04.2025 Ünye Kent; Karadeniz Arkeolojisi - Roma Dönemi
[2] Tacitus,
2003
[3] Bkz.
23.04.2025, Ünye Kent; Pax Romana.
[4] Kaplan,
2022
[5]
Kevgir-Chabakta (Ünye Kalesi) arası bağlantı yolu için bkz. MS. 1. Yüzyıl Roma
Yolları ve Kaleler arası Bağlantı Yolları Haritası.
[6] Sökmen, 2016;
s. 330
[7] Anadolu’yu
Doğu’dan Batı’ya karadan kat eden İpek Yolu’nun Karadeniz bağlantısı, bazı
haritalarında Niksar-Ünye Karayolu olarak gösterilmektedir. Bu durumu
kanıtlayacak yeterli belgeye henüz ulaşılamamışsa da bu güzergâhın tarihi bir
kervan yolu olduğu bilinmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder