Kılıç Kökten’in İzinde
14 Haziran’da derneğimiz etkinliği kapsamında Cüri Deresi Kanyonu ve akarsu havzası boyunca yüzey araştırması ve doğa gezisi gerçekleştirdik. Ünye Tarih Kültür ve Doğa Varlıkları Araştırma Derneği olarak, Başkan Ahmet Soylu, Arkeolog Ali Rıza Nal, yönetimden Ali Engin, Mehmet Karayalman ve oğulları Muhammed Zahit ve Yusuf Bahri ile gerçekleştirdiğimiz gezide, bölgemiz için önemli tarih ve kültür alanlarını ziyaret ettik.
Bölgenin su değirmenleri, çeşmelerini, bentlerini, yenilenen
camileri ve hazirelerini, ahşap asma köprüleri, eski mezar taşlarını ve Cüri
Vadisi’nin kanyonlarını gördük.
1960’lı yıllarda Ünyeli Etnograf-Arkeolog İsmail Kılıç Kökten’in tespit ettiği, Paleolitik dönem barınağı Cüri Halpaçkaya Mağarası’nı keşfettik.
Mağaraya ulaşmamıza Hanyanı Mahallesi Muhtarı Mustafa Yazıcı yardımcı oldu ve bölgeyi
gezmemizi sağladı. (Kendisine ve bizi patpatla dere ağzına indiren yardımcısına
teşekkür ederiz.)
Cüri Deresi Havzası / Halpaçkaya Mağarası
Curi Deresi, Ordu’nun Akkuş ilçesinden başlayıp Ünye
ilçesinden Karadeniz’e dökülen bir akarsudur. Koordinatları 41°08'36"N ve
37°13'41"E’dır. Kot farkı 1620 m. olan dere, 49 km. kolektör uzunluğunda
olup, yağış alanı ise 242 km2’dir.[1]
Curi Deresi, Ordu-Ünye
yöresinde en önemli sucul ekosistemdir.
Çevresinde yoğun bir şekilde fındık yetiştiriciliği
yapılmaktadır. Dolayısıyla, fındık bahçelerinden gübre ve ilaç kalıntıları
sulara ulaşmaktadır. Özellikle derenin aşağı havzası (Denize yakın kısmı),
çevredeki kil (bentonit) ve hazır beton fabrikaları nedeniyle oldukça
kirlenmiştir. Yukarı havzada ise, Kepçeli Yaylası’na yakın mevkide Çöp Toplama
Tesislerinin kimyasal atık sızıntıları söz konusudur.
Tüm bu olumsuz gelişmeler sonucu vadinin ekosistemi tamamen yok edilmiş durumdadır. Dere boyu
yaptığımız muhteşem gezi sırasında, tespit ettiğimiz olumsuz gelişme deredeki
kirlilikti.
Değerli hemşerimiz İsmail
Kılıç Kökten’in Cüri Deresi kenarında tespit ettiği Halpaçkaya Mağarası ise, tanık olduğumuz tüm olumsuzlukları bize
unutturdu.
İsmail Kılıç Kökten’in Karadeniz Araştırmaları
1963 yılı Mayıs ve Haziran aylarında Samsun’da yapılan
toplantıya “Diptarihte Samsun” adlı bildiriyle katılan Kökten, toplantı sonrası arkadaşları Tahsin ve Nimet Özgüç’ten
ayrılarak, Samsun -Ordu arası kıyı gezisine başlıyor.
“Samsun -Ordu arası kıyı gezisinde arkadaşlarımdan ayrıldım. Memleketim olan Ünye'de Cevizderesi
boyunda ve bu derenin doğusundaki sekiler (Taraçalar) üzerinde Tarihöncesi
(Prehistorya) araştırmaları yaptım.” [2]
Ünye’de öğretmenlik ve İlköğretim Müfettişliği yapan Orhan Bora, araştırma süresince
kendisine mihmandarlık yapıyor.
Yüceler Köyü ve Cevizdere başta olmak üzere Ünye’nin birçok
yerinde yüzey araştırmaları sondaj ve kısmi kazılar yapan Kökten, Paleolitik döneme
ait çok önemli ipuçları elde ediyor.
“Evvelce (1944-1945) Rize'ye kadar yaptığım bir gezide, bu
noktadan geçerken uzaktan birkaç tabii mağara görmüş, sekiler üzerinde
çakmaktaşından yapılmış aletler toplamıştım” diyen Kökten, şunları aktarıyordu:
"Son gezimi Samsun - Rize arasında yaptım. Raporumu
hazırlamaktayım. Belletende neşredeceğim. Yalnız yollar bakımında ufak bir not
eklemeyi faydalı görüyorum. Araştırmalarıma Samsun'dan itibaren başladım.
Yeşilırmak Delta'sının orta kısımlarını ve bu deltanın Doğu kenarında sonra
Rize'ye kadar uzanan sahil boyunu dikkatle araştırdım. Bu arada Miliç (Terme),
Ünye, Ordu, Harşıt ve Trabzon gerilerinde de en az 35 km. derinliğine uzamalar
yaptım. Ordu Vilâyeti'nden sonra Rize'ye kadar Prehistorya'yı aydınlatacak tek
bir ize rastlamadım."[3]
Arkeolojik yönden çok az araştırılmış olan Orta Karadeniz
Bölgesi'nin kültür tarihinin Alt Paleolitik Çağ'a kadar uzandığı, Ünye'nin
Doğu'sunda taraçalardan elde edilen çakmaktaşı âletlerden ve Fındıcak Vâdisi
buluntularından bilinmektedir.
Ünye'nin Doğu'sundaki taraçalarda Alt, Orta ve Üst Paleolitik
(Chelléen, Mousterian, Aurignaciom), Fındıcak Vâdisi'nde Tekkeköy'de ise Alt ve
Orta Paleolitik Dönemler'e ait buluntular elde edilmiştir.
Bu araştırmalarını “Ünye'de
Eskitaş Devri'ne Ait Yeni Buluntular” başlığıyla raporlayan Kökten, bölgede
yaptığı araştırmaların ancak bir bölümünü raporlayabilmiştir.
Kökten’in
Cüri / Halpaçkaya Mağarası
Kökten hocanın raporlayamadığı ancak araştırmalarında özel bir
yer tutan Ünye ve çevresindeki Paleolitik yerleşim noktaları ki, bunlar
çoğunlukla mağaradır, O’na yardımcı olan Orhan
Bora tarafından Yeşil Ünye Rehberi’nde
geçmektedir.
“Çalışmaları genellikle Yüceler
Köyü ile Cevizdere yöresini
kaplayan tabii mağaralar da (Abrie sure roche), Tozkoparan, Koytak kaya,
Tilki mağaraları, Halpaç mağara, İn-önü mağaraları
ve Kale civarlarında olmuştur. Bütün
bu mağaralardan çıkarılmış olan Paleolitik, Mezolitik ve Prehistorik
endüstrisine ait buluntular, Ankara Üniversitesi Dil - Tarih Coğrafya
Fakültesi'nin reyonlarından teşhir ediliyor.”[4]
14 Haziran gezimizin son etabında bizi Cüri / Halpaçkaya’ya götüren Hanyanı
Muhtarı Sn. Yazıcı’ya mağarayı sorduk.
Bize yabani ot ve dikenlerin gizlediği bir sekiyi işaret etti.
Ulaşmamız imkânsız görünüyordu.
Elindeki nacakla ırmak kıyısındaki sekiye yönelen dernek
başkanımız Ahmet Soylu, zorlu bir uğraşın ardından mağaraya giden yolu açtı.
Cüri dere yatağının 50 m. yukarısında yer alan mağara, tipik
bir taş devri mağarasıydı.
İki gözlü mağara hepimizde tarifsiz bir heyecan yarattı.
Tıpkı 60 yıl önce değerli Kılıç
Kökten hocamızın “Ünye'de Eskitaş Devrine ait Yeni Buluntular” raporunun
son cümlesindeki o muhteşem duygu gibi:
“Türkiye Prehistoryasına her
zaman olduğu gibi yeni ve önemli bir bölge daha katmış ve tanıtmış olmaktan
duyduğum zevkle kazı günlerine hazırlanıyorum.”[5]
Kaynaklar:
Kökten, İ. Kılıç. 1964, Ünye'de Eskitaş Devrinde (Paleolitik) ait
Yeni Buluntular.
Bora, Orhan. 1969, "Turistik Yeşil Ünye Rehberi”
Doğan, Osman. 2003, Tarih
Boyunca Ünye, Ünye Belediyesi Yay.
Kurucu, Gülşah - Bostancı,
Derya. 2022, Cüri Deresi, Fiziko-Kimyasal Özellikler, Ordu Üniversitesi, Fen
Edebiyat Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Makalesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder