8 Ekim 2025 Çarşamba

Yalı Koyuna Beton Sevdası

 


Yalı Koyuna Beton Sevdası

 

Yazımın başlığını, bir Ünye sevdalısından aldım, girizgâhın ardından yazdıklarının bir bölümünü nakledeceğim.

“Ünye sevdalısı” dedim, çünkü O da bizim gibi her haliyle Ünyeli.

İki haftadır yazıyoruz. Gözümüz kulağımız sahilde. Sabahın köründe Yalı’ya iş makinaları, moloz yüklü kamyonlar geldi. Önce kaldırımın taşını kırıp kamyonların geçişine hazır hale getirdiler. Sonra molozları Yalı sahiline indirmeye başladılar.

“Yalı Projesi” adı altında Yalı kumsalına beton döşeyecekler.

Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır, fazla açıklamaya gerek yok…

Atatürk Parkı adını verdikleri dolgu parktan köprüye kadar olan kıyıya ne yapıldı ise, Yalı’ya da benzerini yapacaklar. 

İlk kamyona yetişemedik, sonrakileri durdurmayı başardık.

Durun yahu ne yapıyorsunuz? Burası rekreasyon alanı. Kıyı Kenar Kanunu ihlal ediyorsunuz, suç işliyorsunuz dedik.

Israrlı talebimiz üzerine moloz dökmeye devam edemediler.

Yalı sahipsiz değildi; onlarca, yüzlerce Ünyeli sahile geldi, Yalı’yı terk etmediler.

Binlerce imza toplandı…

5 Ekim’de Yalı iyice neşelendi. Ünye’nin müzisyenleri, Orhan ve Ayhan Köseoğlu’ndan bir müzik dinletisi gerçekleştirildi:

“Geçmişten Gelen Bir Esinti”.

Yaşlısı, genci Yalı’daydı. Ordu’dan, Fatsa’dan gelip dinletiye katıldı.

Ve bugün, yazımızın yayınlandığı saatlerde, muhtemelen Ordu Büyük Şehir Belediyesi ile Yalı’nın kaderi görüşülecek.

Umarız doğru, gerçekçi ve yerinde bir yargıya varılır.

Yalı doğal haliyle korunur.

 

Yalı’da Kumun Betonla İmtihanı

 

Gelelim Ünyeli hemşerimizin yazdıklarına:

“Yalı Koyuna Beton Sevdası: Şaşkın Ördekler ve Doğal Masallar” başlıklı yazısının bir kısmı şöyle:

“Cuma akşamı Flash Radyo ve YouTube’da yayınlanan Haftanın Yorumu programını izledim. Malum, konulardan biri yine Ünye’nin gözbebeği Yalı Koyu’na yapılmak istenen sahil düzenlemesiydi. Benim merakım, Ordu Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri’nin ne diyeceğindeydi.

Ne yalan söyleyeyim, beklentim yüksek değildi — ama tam da beklediğim gibi bir konuşma dinledim. Bol bol övgü, şatafatlı kelimeler, eski bakana methiyeler, yeni başkana alkışlar… Gerçekten, “konu neydi, reklam arası ne zaman bitti” karıştırır oldum.

Genel Sekreter, “Yok efendim, proje doğal olacak, mevcut kotta değil, sadece 80 cm yükseklikte olacak” dedi. Yani buyurun buradan yakın! Ankara girişindeki o metrelerce farkı hatırlayın, işte onun mini versiyonu. Oldu olacak, geliş gidiş yollarını ayırın, yazın vatandaş çarpışmasın!

Peki, madem bu kadar doğa dostusunuz, o zaman neden Ünyeliler günlerdir Yalı Kahvesi’nde toplanıyor? Çay değil dert demliyorlar orada. Neden? Çünkü halk, sizin “doğal proje” masalınıza değil, gözle görülene inanıyor.

Bakın, niyet okumak gibi olmasın ama şunu demeden geçemeyeceğim: Bu zihniyetin arkasında öyle aman aman bir proje falan yok. Eğer halk tepki göstermeseydi, emin olun ki bugün Yalı’nın ortasında bir beton podyum yükselmişti. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz!

“Projeyi astık” diyorsunuz, nerede? Motto’nun oraya mı? Astığınız şey, ilkokul çocuklarının boyama kitabından fırlamış gibi: Kareler, kutular, çizgiler… Kod nerede, malzeme ne, açıklama yok. Yani halkı tatlı masallarla avutmaya çalışıyorsunuz. “Doğayı bozmadan yapacağız” diyorsunuz; peki doğa dediğiniz şey betonla mı nefes alıyor?

Bir konuşmacı da programda dedi ki: “ÇED raporu gerekirdi ama almamak için metraj kısaltıldı.” Helal olsun, kanun bile sizin elinizde oyun hamuru olmuş. Milleti akılsız mı sandınız? Kusura bakmayın, bu şehirde göz var, izan var. Dün Çamlık’ta ne yaptıysanız, bugün de aynısını yapıyorsunuz: Plansızlık, dayatma, oldu-bitti.

Samimi olsaydınız, çıkardınız elinizdeki projeyi, kodu, malzemeyi, planı; anlatırdınız Ünyelilere. Ama yok. Proje yok, niyet yok, sadece bir “gösteri” var.

Şimdi orada eylem yapan insanlar da belki kendi kendine soruyordur: “Biz mi abartıyoruz acaba?”

Yok canım, siz değil… Siz sadece yaşadığınız kente sahip çıkıyorsunuz. “Her şey doğal olacak” diyenlere soruyorum: Ünye sahili sadece 350 metre mi?

100. Yıldan Çamlık’a kadar olan koca sahil ne olacak? Yoksa Yalı’da rahat yürüsünler de, 100. Yıl’dan sonra millet birbirinin sırtına mı binsin?”

İbrahim Gürkan 4 Ekim 2025

 

Yazdıkları bu minvalde sürüyor hemşerimizin… Konuya devam edelim.

Ordu Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Abdulkadir Hatipoğlu, “Yalı Sahili” projesinin Sn. Güler’in talimatıyla şimdilik durdurulduğunu açıkladı.

Yerel bir radyo programında yapıyor Sn. Hatipoğlu bu açıklamayı, betonu süsleyerek, güzel göstermeye çalışarak…

Kumsala beton döşeniyor oysa durdurulmasa daha kaç kamyon moloz dökülecekti kıyıya?

Sn. Hatipoğlu gelip görsün o çirkin molozları... “En güzel şey!” dediği, yalıdaki iyileştirme bu molozların üstüne döşenecek bir betonla mı sağlanacak?

Üstelik “Kamu Yararı” ilkesini kendilerine yontarak, Kıyı Kenar Çizgisi Kanunu ihlal ederek alenen suç işliyorlar!

Ordu’da çevre konusunda açılan her davayı kaybetmiş durumdalar. Ancak geriye yarattıkları beton mezbelelikler kalıyor.

Sn. Güler ve Sn. Tavlı’nın yerinde ve güzel hizmetleri ise her zaman takdirle karşılanmaktadır. İçerdikleri belli oranda betonlaşmaya rağmen, örneğin Ünye’deki Asarkaya Restoranı, Batıpark düzenlemesi, Gölevi Restoran ve Kafesi gibi onayladığımız projeleri mevcuttur. Yöresel Ürün çalışmaları, Aşevi, İzabel Üzüm Projesi, Bakım Evleri, Spor Tesisleri, AVM Kütüphanesi yanında Eski Hamam ve Kefeli Han restorasyonları tarafımızdan takdir görmektedir.

 

Bırakın Yalı Kumsalı Doğal Haliyle Kalsın!

 

İlle Yalı’ya bir güzellik yapılmak isteniyorsa:

Kumsalı temizleyin, otundan, taşından ve çöpünden arındırın.

İsteyenin çıplak ayakla yürüyebileceği örnek bir kumsalımız olsun.

Kayıklarıyla, kumsalıyla güzel bir sahil bırakalım gelecek kuşaklara.

Dolgularla daralan, iyice sığlaşan koyu kurtaralım.

Tabakhane Deresi’nin önünü açalım.

Dere bakslarından akan pisliğe engel olalım.

Atıl duran kaldırım kenarları düzenlensin, çiçeklendirilsin, yol kenarına yakışan yeni ağaçlar dikilsin.

Ayakta zor duran, yola yakışmayan ağaçlardan sahili arındıralım.  

Bisiklet yolunu başka bir yere kaldıralım.

Çamurdan geçilmeyen arka mahallelerin feryadına kulak verelim.

Mademki her bir vatandaşın isteği dikkate alınıyor, vatandaş olarak isteğimiz budur.

 

(Bir de mümkünse bizim “köprü” dediğimiz iskeleye bakan ticari işletmeleri kaldıralım. Yerine bir zamanların çocuk bahçesini yeniden inşa edelim. Eski çay ocağını eskisi gibi yeniden kuralım diyeceğim ama bunlar olmaz, biliyorum. Hiç değilse kıyıdaki lokanta-kafelerin enine-boyuna genişlemesine engel olalım. Kumsala kalıcı yerleşmelerine izin vermeyelim ve unutmayalım; rekreasyon alanlarının kalıcı işgali suçtur, göz yumanlar da suçludur.)

Son olarak, Yalı’ya beton dökmek yerine, artık şu Kültür Sarayı inşaatını sonlandıralım.

1 Ekim 09.00 Yalı-
İş makinalarıyla gelip kaldırımı kırdılar.

2 Ekim 09.30, 
molozların dökülmesine engel olundu.

2 Ekim, 14.52, 
Ordu Belediyesi ve Çevre Derneği Yalı'da

3 Ekim-Yalı Doğal Kalsın İmza Kampanyası.

4 Ekim 08.00,Ünye Yalısı, 
Gözümüz kulağımız pencerede..

5 Ekim, 18.28-Yalı Konseri
Fatsa'dan Filiz Gençoğlu 


5 Ekim. 15.38- Yalı'da Müzik Şöleni


08.10.2025, Ünye Kent

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder